Çağımızda toplumların barış ve huzur içinde yaşamalarını sağlamak, insanların en önemli arzularındandır. Ancak arzulanan bu barışı sağlamak iç ve dış etkenlerle birlikte çoğu zaman konunun öznesi olan insan kendi hırs ve arzularının sonucu bu barış ve arzunun tesisini engellemiştir. Yine de insanın özünde var olan hak, hukuk, adalet ve kanaat duygularının eğitilmesi ile birlikte kardeşçe duygulara sahip olmasının sağlanması başarılı huzur dolu bir toplum yapısının kurulmasına neden olabilecektir. Çünkü insan yaratılış itibarıyla da hem barışı tesis eden hem de isterse toplumun huzurunu bozanıdır. Onun için kardeşliğin birlik ve beraberliğin tesisi için atılacak her adım, yapılacak her faaliyet ve çalışma toplumda barışın sevginin kardeşliğin beraber yaşamanın benimsenmesine neden olacak ve kalıcı huzurun sağlanmasına yardımcı olacaktır.
Farabi nin dediği gibi “Toplum sevgiyle kaynaşır, adaletle yaşar” düsturu ile hareket edecek olursak, sevgi; duygularında ötesinde, ahlaki bir erdem insanları birbirine bağlayan, kaynaştıran doğal ve aktif bir duygudur. Bu sevginin geliştirilmesi, yeşertilmesi ve hep taze tutulması gerekmektedir. Çünkü sevgi insanlardaki birlik arzusudur. Sosyal hayatta her insanın kendi hakkına razı olması, başkalarının hakkına saygı göstermesi ve gerektiğinde cömertçe iyiliklerde bulunabilmesi o toplumlarda sosyal barışın ve adaletin sağlanmasına yardımcı olan en önemli duygu birikimleridir. Paylaşmayı bilen ,kanaat ve hoşgörü sahibi insanlar için barış ve kardeşlik hiç zor değildir.
Tesis edilecek ve toplumların fertlerine kazandırılacak sevgi, saygı ve barış dili ne kadar güçlü ve samimi olursa o toplumun insanları kendi aralarında huzurlu mutlu ve adalet duygusu içinde yaşamaları o kadar mümkün olacaktır. Dinler, peygamberler, ilahi kitaplar hep tevhit akidesini, sevgi, barış ve kardeşliği tesis etmek için gelmiştir. Ancak ne acıdırki bu kardeşlik sevgi ve barış konusunda arzulanan seviyeye ulaşılamamıştır. Tarihin bazı dönemlerinde insanlık kendini unutarak birbirlerini yok etme ve sevgi ve barışı kabul etmeden kavga ederek yaşama gayreti içine girmiştir. Buda savaş ve kaos ortamlarının artmasına neden olmuştur.